Başarısız Devlet (SURIYE)
Başarısız devlet kavramı SSCB’nin dağılmasıyla 1992 yılında Amerikalı bürokratlar tarafından dillendirilmiş bir olgudur (Öğüt, 2013). Başarısız devlet kavramı devletin başarısızlığı üzerinden şekillenen bir kavramdır. 1990’larda kullanılmaya başlanan kavramın çerçevesi ülkeler nezdinde akademik çalışmalarla şekillendirilip, akademisyenler ve konuyu inceleyenler nezdinde kavramın tanımlanmasının tartışması yapılmaktadır (Aktaş, 2019). Başarısız devlet kavramı son dönemde 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı ve sonrasındaki dönemde Mısır iç siyaset çıkmazında kullanılmaktadır. Afganistan’da uzun yıllar devam eden köşe kapmacalar ve ülkedeki meşru otoritenin sorgulanması nedeniyle burada da karşımıza çıkmaktadır (Öğüt, 2013). Başarısız devletin farklılaşan türleri, bu başarısızlığa yol açan gelişmeler ve çözüm için sunulan yollar bu kavramın asıl tartışma konusunu teşkil etmektedir. Devletin başarısızlığındaki kavramsal kullanımlar ‘yarı devlet’, ‘çökmüş devlet’, ‘zayıf devlet’ ve ‘başarısız devlet’ olarak farklılaşıp kavramların anlamları da farklı anlamlarda kullanılabilmektedir (Telli, 2020). Başarısız devletin uluslararası hukukta aktörlerce tehdit olarak algılanmasının temelinde şiddet, istikrarsızlık, ekonomik kriz ve yayılan terörizmin yarattığı göç dalgası vardır. Başarısız devlette görülen şiddet olgusu genellikle ülkedeki devlet yapısına ve hükümete karşı başlamakta ve yayılmaktadır. Başarısız devlette gruplar arasındaki çatışmalar iç savaş boyutundadır. İç savaşın yaşanması toprak bütünlüğünün sağlanamamasına, etnik ve dini kamplaşmaların oluşmasına ve sağlanamayan düzene karşı ülke yönetimine kin ve nefret duymaya sebep olmaktadır. Yönetime karşı duyulan kin ve nefret aynı zamanda yönetimin usulsüzce halka karşı baskıcı uygulamalarından da kaynaklanabilir. Bu tip ülkelerde suç oranı tespit edilemeyecek kadar yüksektir. Suçların büyük bir bölümü sınırdaki güvenliğin sağlanamaması nedeniyle insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı olarak gerçekleşmektedir. Başarısız devlette halka sunulması gereken hizmet ve kamu harcamaları yöneticilere ve askeri grupların hizmetine sunulmaktadır (Karaçuka & Çelik, 2017). Devletin idari yapısındaki kurumlarda usulsüzlükler, adaletsizlikler eşitsizlikler ve liyakatsizlikler yaşanmaktadır. Demokratik usuller tamamen işlemez durumdadır. Bu ülkelerde ekonomi batmış, paranın değeri düşmüş ve paranın kullanımı yönetici elitler dışına çıkmamıştır. Ekonomiye karşı büyük bir güvensizlik vardır. Başarısız devlette dışarıya yayılan ve uluslararası hukuku da tehdit eden terörizm, ülkedeki vatandaşları göçe zorlamaktadır. Bu devletlerde devlet, egemenliğini ve kurumsal meşruiyetini yitirmekte, ülke içinde devlete karşı gelen gruplar farklı dönemlerde ülke kontrolünü işgal etmektedir. Başarısız devletlerde vatandaşlardaki devlet kimliği reddedilerek aşiret, din, mezhep ve ırk kimlikleri ön plana çıkmaktadır (Orhan İnan, 2020). Bahsettiğimiz başarısız devletin içerdiği tanımı esas alırsak son dönemlerdeki Suriye'deki HTŞ nin başını çektiği Esad muhaliflerinin Fırat'ın güneyine inme mücadeleleri ve ülkede bir çok örgütün kendine ait bölgelerinin olması gibi konular Suriye'nin de başarısız bir devlet olduğunu göstermektedir.
Comments
Post a Comment