Hayatın anlamı, ihtiyaç!

 Son zamanlarda ekonominin getirdiği zorluklardan olsa gerek ihtiyaç ne? ihtiyaç yalnız maddi mi? ihtiyaç halkta yalnız temel gereksinimleri karşılamak mı? gibi soruları inceleme gereksinimi hissettirdi bende. Halk artık yiyeceği elmayı, içeceği suyu, başını sokacak damı akan bir çatıyı kendine ihtiyaç olarak görmeye başlıyor ve bunlara sahip olmayı şükür sebebi görüyor. E bunlar ihtiyaç hatta temel ihtiyaç diyenler var evet bunlar ihtiyaç biliyorum, bilmek istemediğim, kabul edemediğim karnın tok sırtın pekse tamam daha ne istiyorsun be adam diyenlerin haklı olmasına razı geliyor olunması. Bir insan devletten yalnız ucuz bir elmayı, suyu veya bir çatıyı mı temin edince şükür edip huzur bulmalı? Hayatın anlamı bu kadar basit mi oldu artık? Ben bu şükürde yokum o zaman. Ben bu düzene Köroğluyum o zaman. Reddediyorum hatta bu şükre beddua okuyorum. Insan denilen en kutsal varlık dünyadan bunları alıp gitmemeli. Açı doyurma ciplağı giydirme devri bitti artık. Bunu sağlamanın kral ilan edildiği bir yönetim tarzından ziyade kendine o halkın ihtiyaç gördüğünü çeşitlendiren bir anlayışın hâkim olduğu bir yönetim anlayışı olmalı. En azından bu ülkenin insanları bunu hak ediyor bence. Halkta çocuğuna en kaliteli ayakkabıyı almayı da temel ihtiyaç gören, pikniğe giden ailenin bi kuş sütü eksik dediği sofrayı da temel ihtiyaç olarak gören bir düzen inşa edilmeli bence. Bu bahsettiğim düşünce ortamı insanlara hayatın anlamının ne olabileceğini düşündürür. Bu düşünce bizi iyi insan olup başkaları için yararlı olmayı bir amaç olarak gösterir. Acaba ne yapsak da şu sorunu çözeriz, bunu böyle yaparsak hiç tanımadığımız kutuplardaki adam da bize katkı sağlayabilir mi gibi faydalı amaçlar peşine düşeriz. Şükür işte orda başlar benim için. Allah'a verdiği canın hakkını o zaman vermiş kabul ederim. 

Comments

Popular posts from this blog

Türk Dünyası'nda 'Türk Diasporası'

Başarısız Devlet (SURIYE)