Posts

Showing posts from April, 2024

Harese...

   Harese nedir bilir misiniz? Arapça kökenli olan bu kelime hırs, ihtiras ve muhteris sözlerinden türemiştir. Harese şudur ki, çölde ticaret yapmak için develer çok önemlidir, bu yüzden develere  çöl gemileri denilir. Develer günlerce haftalarca açlığa ve susuzluğa dayanıklı olarak yürümektedirler. Çölde onları hiçbir hastalık, hiçbir olumsuzluk yıkamaz derler. Yalnız, develer bu aç susuzluğa değil de sadece çok sevdikleri bir dikene kurban giderler. Bu dikeni gördükleri yerde koparıp çiğnemeye başlarlar. Keskin dikenler devenin ağzında yaralar açmaya başlar ve devenin ağzı kanlarla dolar. Dikenin tadı ve kan bir araya karışınca bu tat devenin çok hoşuna gider. Deve yedikçe kanar kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz. Eğer engel olunamazsa deve açlıktan,susuzluktan, çöl sıcağından değil de kendi içinde açtığı yaradan ölmeye başlar. İşte "harese" bu demektir. Insanın da çok sevdiği hırs dikeni eğer  durdurulamazsa kendini yok oluşluğa götürür.

Türkiye siyasi kültürü

Değişkenlik çağını yaşadığımız bu yüzyılda yönetimlerin bu çağa ayak uyduramadığını söylemek gerekir. Batı'nın kabul etmediği  Doğu kültürü ve Doğu'nun kabul etmediği Batı kültürü arasında sıkışıp kalmış karışık yönetim anlayışı olan bir toplum olmamız bu değişkenlik çağında bizi daha savrulan daha etkilenen bir ülke toplumu yapıyor diye düşünüyorum. Batı siyasi düşüncesinin tek taraflı kazanç siyaseti ile doğu siyasi düşüncesinin üstünlük temelli siyaseti arasında yetişen melez bir siyasi düşüncenin son dönemlerde ülkemizdeki yansımalarını görüyoruz. Türkiye'nin son asırda yaşama serüveni de aslında böyle daha iyi anlaşılabilir. Türkiye kazançlı bir ülke mi olacak yoksa üstün bir ülke mi olacak? Bu soru her yirmi yılda bir taraf değiştiren siyaseti ile vücut bulmaktadır. Son yirmi yıl ise bizde ne doğu ne de batı etkisi görülür, bana göre kendi yolunu çizmeye çalışan ama kendi içindeki arayışın mağduru olan bir yirmi yıllık siyasi kültürün olduğunu gösteriyor. Bu kültür ki...